“ Düzenli bir şekilde ve ani olarak korku ya da panik hissinin altında kalmak Panik Atak olarak adlandırılmaktadır. Bu durum bir anksiyete bozukluğudur. Herkes hayatının belirli dönemlerinde endişe duymaktadır. ”
Panik Atak
Düzenli bir şekilde ve ani olarak korku ya da panik hissinin altında kalmak Panik Atak olarak adlandırılmaktadır. Bu durum bir anksiyete bozukluğudur. Herkes hayatının belirli dönemlerinde endişe duymaktadır. Tehlikeli, stresli veya gergin anlara hepimiz tepkiler verebiliyoruz. Fakat Panik Atak durumundan mustarip olan bireylerde bu durum sürekli ve düzenli olarak gelişmektedir. Ayrıca belirgin bir sebep olmasa da ortaya çıkabilmektedir. Panik bozukluğu olarak da ifade edilen bu rahatsızlık bir çeşit ruhsal rahatsızlıktır. Beklenmedik bir anda atak geçirilmesi, kaygı ve atak esnasında yaşanan belirtiler ile kendini ortaya koyan bu rahatsızlığı yaşayan bireyler hayatın doğal akışına kendilerini bırakamazlar. Çünkü içlerinde zarar görme ve ölme kaygısı bulunmaktadır.
Panik Atak durumu sadece yetişkinlerde değil çocuklarda da görülebilmektedir. Özellikle ergenlik döneminde daha çok görülmekte olan bu durum şiddetli bir panik bozukluğu olursa çocukların eğitim hayatları da doğrudan etkilenecektir. Hekimlerin çocukların tıbbi geçmişlerine göz atması ve sebep hakkında fiziki bir muayene yapması gerekir. Diğer ruhsal durum bozukluklarında olduğu gibi Panik Atak da belirli bir sebebe dayandırılmıyor. Fakat yaşamda var olan stres ve yaşanan ani travmalar bu durumları tetikleyebiliyor. Beyin hücrelerinde var olan dengesizlik son yıllarda daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Yaklaşık olarak her 100 kişiden 3 ya da 4’ünde bu durum görülebilmektedir.
Herhangi bir sebep olmadan göğüs ağrısı yaşama, göğüste sıkışma meydana gelmesi, nefes alamama, titreme, üşüme, ürperme gibi pek çok durum panik atak belirtisi olabilmektedir. Bayılacakmış hissi, karıncalanma yaşama gibi belirtiler de eşlik eden bu durumda kişiler yaygın olarak ölüm korkusu ile yüz yüze gelmektedir. Ataklar da tekrar ettikçe hastalar kendilerini endişeli ve gergin hissetmektedir. Atakların çoğunda hastalar ölmekten korkmakta, kontrolü kaybetmekte ve intihar etmeyi düşünebilmektedir. Yiyecek ve içecekleri tüketmekten kaçınma bunlar yerine alkol, madde vb. kullanmaya yönelebilirler. Hormonların aşırı olarak çalışması durumunda ortaya çıkan atak durumu soluğun kesilmesi gibi durumlarla da hastaları karşı karşıya bırakıyor. Alınacak önlemler ve tedavi yöntemleri ile birlikte bu durumun önüne geçmek mümkün olabiliyor.